Erkeklerde Göğüs Büyümesi (Jinekomasti)
Jinekomasti erkeklerde memenin fazla büyüyerek giderek kadın memesine benzer bir hal alması durumuna verilen isimdir. Fiziksel açıdan bir sorun teşkil etmemekle beraber duygusal açıdan erkeklerde problemlere yol açabilir ve kişinin sosyal ilişkilerine zarar verebilir. Bu sebeplerle jinekomasti rahatsızlığı da diğer bütün sağlık sorunları gibi ciddiyetle ele alınmalı ve tedavi edilmelidir. Jinekomasti rahatsızlığı bazı durumlarda çocukluktan itibaren gözlemlenir ve kişinin sosyal yaşantısına zarar verir. İlerleyen boyutlarda erkeklerde özgüven eksikliğine dayalı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.
Kalıtsal bozukluk sonucu bu sorunu yaşayan erkeklerde meme küçültme ameliyatı ideal bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi sayesinde meme küçültmenin yanı sıra çeşitli ilaç kullanımları sonrası hormonal denge bozukluklarına bağlı memede aşırı yağlanmanın giderilmesi, tek veya iki memede ortaya çıkan bezelerin alınması da sağlanır. Rahatsızlığın psikolojik etkileri düşünüldüğünde ameliyat ideal bir çözüm yoludur.
Jinekomasti Tipleri
Erkeklerde göğüs sarkması üç tip olarak gözlemlenir. İlk tip Glandüler’dir ve meme dokusunda büyüme gerçekleşir. İkinci tip Lipomatöz’dür ve yağ dokusunda artış gözlemlenir. Üçüncü tip ise Miks tipidir hem meme hem de yağ dokusunda artış gözlenir. Jinekomasti en yoğun olarak ergenlik döneminde ve 60 yaş sonrası dönemde görülür. Eskiden rahatsızlık kanserle ilişkilendirilmiş olsa da günümüzde durumun böyle olmadığı bilinmektedir. Jinekomastinin memede yol açtığı büyüklük ve oluşturduğu deri sarkmasına göre üç derecesi vardır. İlk durumda memede çok az miktarda büyüme gözlenir ve deride fazla sarkma yoktur. İkinci derece jinekomastide, meme büyümesi orta derecededir ve deri sarkması olabilir ya da olmayabilir. Üçüncü derecede ise göğüste normalin çok üstünde bir büyüme deri sarkması ile birlikte gözlenir. Kişilerin rahatsızlık duymakta olduğu jinekomasti hastalığının tipi ve tedavisi konusunda mutlaka uzman bir doktordan yardım almaları ve doktorun önereceği tedavi yöntemlerini uygulamaları önerilir.
Jinekomasti Ameliyatı
Alanında uzman bir doktorun yapacağı muayene sonrasında rahatsızlığın tipine ve derecesine göre yapılacak olan işleme karar verilir. Rahatsızlığın durumuna göre, jinekomasti tedavisi kombine ameliyatlar şeklinde uygulanabilir. Tedavide hangi yöntemin daha etkili olacağına muayene sırasında uzman hekim tarafından karar verilir. Meme büyümesi deri fazlalığı ile birlikte gözlemleniyorsa açık ameliyat tekniği tercih edilir. Özellikle üçüncü derece jinekomastide yağ ve meme dokusu fazlalığına deri sarkması da eşlik ettiğinden, dokuların çıkarılmasından sonra sarkan derinin de alınması gerekir. Bu aşamada derinin alınıp alınmayacağına doktorunuz sarkma durumunu dikkate alarak karar verecektir. Eğer deri elastikiyetini yitirmişse çıkarılması gerekir. Bu durumda operasyon sonrası yara izi oluşabilir ve bu iz alınacak derinin genişliği ile doğru orantılı olacaktır.
Meme dokusunun çoğunu oluşturan yağ dokusunun alındığı birinci ve ikinci derece jinekomastide liposuction tekniği uygulanır. Fazlalık sadece yağ dokusundaysa liposuction tek başına yeterli olsa da, yağ dokusuna meme dokusu fazlalığı da eşlik ediyorsa endoskopik yöntemler tercih edilir. Glandüler (meme dokusunda artış) rahatsızlığında ise endoskopik teknikler kullanılır.
Eğer sadece meme dokusu değil yağ dokusu da çıkarılacaksa endoskopik yöntemler ile birlikte liposuction işlemi de uygulanır. Bu teknik sayesinde sadece 1 cm boyutunda kesi açılarak ışıklı kameralar yardımıyla ameliyat kapalı olarak gerçekleştirilir. Klasik ameliyat yöntemleri ile alınamayan yağ dokusu, Lazer Liposuction yöntemiyle parçalanarak çıkarılır. Bu yöntemin bir başka avantajı da tek bir operasyon ile daha fazla dokuya müdahale imkanı tanımasıdır ve dokuda daha çabuk toparlanma sağlanır. Ayrıca bu yöntem sayesinde daha az miktarlarda ödem ve morluk oluşumu görülür.
Jinekomasti Ameliyatı Sonrası
Ameliyattan sonra hastaların 1-2 gün istirahat etmesi önerilir. Ameliyattan sonraki ilk gün anestezinin etkileri henüz tam olarak geçmemiş olur fakat hasta yürüyebilecek durumdadır. Ameliyattan sonra herhangi bir acı ve ağrı hissedilmez. Dikişlere zarar vermemek için ilk birkaç gün sıvı gıdalarla beslenilmesi tavsiye edilir. Ameliyattan sonraki tedavi süresince 3 haftalık bir korse uygulaması zorunludur. Hastalar ameliyatın ardından yaklaşık 3 haftalık bir süre sonunda günlük yaşantılarına geri dönebilirler fakat ağır fiziksel aktivite yapmaktan kaçınmalıdırlar.
Ameliyat izlerinin iyileşmesi için doktorunuz ilaçlar tavsiye edecektir bir yandan bu ilaçları kullanmanız bir yandan da ameliyat olan bölgeyi güneşten korumanız gerekmektedir. İyileşme sürecinde aylık olarak kontrollere gitmeniz de olası problemleri önlemede size yardımcı olacaktır.