Dolgu Uygulamaları
Dolgu uygulamaları temelde yüz dolgusu ve vücut dolgusu olarak ikiye ayrılır. Estetik cerrahi uygulamaları içinde belki de en sık yapılan uygulama yüz dolgusu uygulamasıdır. Günümüzde teknik ve teknolojik ilerlemeler sayesinde vücuda ve yüze uygulanan dolgu uygulamalarının alanı da genişlemektedir. Dolgu uygulamasının hem basit hem de güvenilir bir yöntem olması bu kadar çok tercih edilmesinin sebeplerindendir.
Yüz Dolgusu
Yüze dolgu uygulama işleminin alanı gelişen teknoloji yardımıyla günümüzde gittikçe genişlemiştir. Dolgu işlemi oldukça basit bir uygulamadır ve güvenilirdir. Yüz dolguları geçici ve kalıcı dolgu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Geçici dolgular içeriğinde bulunan hiyalüronik asit maddesi yardımıyla zamanla erimektedir ve kalıcı dolgulara oranla daha sık tercih edilmektedir. Ayrıca kalıcı dolgularda yan etki görülme olasılığı da daha fazladır.
Yüze dolgu işlemi, dolgu maddesinin yüzdeki deri altına enjekte edilerek sorunlu bölgelerdeki yaralanma, bozulma ve ince kırışıklıkların giderilmesi amacıyla uygulanır. Ayrıca ciltte meydana gelen çukurlukları gidermek, ince yapıya sahip dudakları kalınlaştırmak, yanak bölgesine dolgunluk vermek ve belirginleştirmek maksadıyla da uygulanabilmektedir. Yüze dolgu uygulaması hastalar tarafından sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.
Dolgu uygulaması, yüz bölgesindeki birçok alana rahatlıkla uygulanabilmektedir. Yüzdeki sarkmalar, şakak bölgesinde meydana gelen çizgilenmeler, kaş ortasında oluşan kırışıklıkların giderilmesinde, kaş bölgesini şekillendirmede, burun çevresinde meydana gelen kırışıklık ve çizgilenmelerin giderilmesinde, burun ucu şekillendirme ve elmacık kemiklerini belirginleştirme gibi durumlarda gerçekleştirilir. İşlem son derece pratiktir ve kısa bir sürede tamamlanır. Kişiler daha dinamik ve genç bir cilt görünümüne kavuşma arzusuyla yüz dolgusu uygulamalarına başvururlar. Zamanla ciltte, belirli liflerin, yağların ve maddelerin azalmasına bağlı olarak kırışıklıklar meydana gelebilmektedir. Bu kırışıklıklar genellikle boyun, burun, göz, çene ve ağız gibi bölgelerde yoğunlaşır. Yüze dolgu işlemi yüzün alt kısmına da rahatlıkla uygulanabilmektedir. Bunların yanında ciltte meydana gelen çeşitli yara ve akne izlerinin giderilmesinde de bu tedavi yöntemi kullanılabilmektedir. Ameliyatsız burun estetiği uygulamalarında ise burun dolgusu işlemi ile birçok küçük kusurlar giderilebilir ve şekillendirme yapılabilir.
Yüz Dolgusu Uygulama Alanları
- Nazolabial – burnun iki yanındaki çizgiler- çizgilerin giderilmesi
- Filtral – burun ile ağız arasındaki çizgiler- çizgilerin giderilmesi
- Yüzdeki çukurlukların doldurulması
- Alında oluşan derin çizgilerin giderilmesi
- Çene büyütme uygulaması
- Burun şekillendirme
- Yanak bölgesinde meydana gelen sarkmaların giderilmesi
- Çene altındaki sarkmaların düzenlenmesi
- Elmacık kemiklerinde çukurlaşan alanların düzeltilmesi ve daha belirgin hale getirilmesi
- Dudak dolgusu ile dudakları kalınlaştırma ve dudak şeklindeki bozuklukların giderilmesi işlemleri
Vücut Dolgusu
Dolgu işlemi sayesinde yaşla birlikte ya da başka faktörlerle sarkan ve kayba uğrayan bölgeler doğal maddeler yardımıyla önceki formuna ya da istenen forma kavuşturulur. Dolgu işlemi, yüzün yanı sıra göğüs ve kalça bölgelerine de uygulanarak daha dolgun bir görüntü elde edilebilir. Ayrıca yara ve yanık bölgelerinde de başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca ameliyatsız meme büyütme işlemlerinde de dolgu uygulamaları sıklıkla tercih edilmektedir.
Kişide sosyal kaygı yaratan bu tür şekil bozuklukları günümüzde ameliyatsız estetik yöntemler sayesinde çok kolay bir şekilde giderilebilmektedir. Vücut dolgusu da son yıllarda giderek artan oranlarda uygulanmakta olan tedavi yöntemlerinden biridir.
Dolgu uygulaması, her ne kadar ameliyat gerektirmeyen bir işlem olsa da klinik ortamda gerçekleştirilmelidir. Uygulamadan önce işlem görecek olan bölge dezenfekte edilerek işleme hazırlanır. Sonrasında anestezik içerikli kremler eşliğinde dolgu maddesi deri altına enjekte edilir. Enjeksiyon işlemi sırasında kullanılan iğneler çok ince uçludur ve bu sayede materyal kolaylıkla belirlenen derinliğe enjekte edilir.
Dolgu işlemi, uygulanan bölgeye ve uygulama şekline göre değişiklik gösterse de yaklaşık 10-30 dakika içerisinde tamamlanır. Dolgu maddesinin içeriğinde yer alan hiyaluronik asit doğal bir madde olduğu için ciltte herhangi bir alerjik reaksiyona sebebiyet vermez. Uygulama sonrası hastanın cilt yapısına bağlı olarak hafif kızarıklık ve morluklar görülebilir. Ancak bunlar yaklaşık 48 saat sonrasında ortadan kaybolur. Bu süreçte işlem gören bölgeye soğuk kompres yapmak da iyileşme ve normale dönme sürecini hızlandırır. Dolgu uygulamasının kalıcılığı, uygulanan kişinin özelliklerine, dış etkenlere ve uygulama maddesinin içeriğine göre değişiklik gösterebilir. 6-18 ay içerisinde tekrar uygulanması önerilir.